23 Ocak 2011 Pazar

Goknur Gündoğan’ın kaleminden Bizim Mekan – Üsküdar

İŞTE BU YÜZDEN “BİRİCİK!”
Araçlar, kalabalıklar, eşyalar ve bitmek bilmeyen bir uğultu arasında kaybolduğunuz ve üstelik de karnınızın deli gibi aç olduğu günlerden birinde; sakin, keyifli, kapısından mis gibi yemek kokuları ve güzel müzikler gelen bir “ara kat” keşfetseniz ne hissederdiniz?
Saçlarımı yaptırırken kuaförüm Ayşe ablanın verdiği siparişle ve ardından tüm güzellik salonu ekibinin hep bir ağızdan “yine nefis olmuş bu yemekler… mmm… enfes enfes !” cümlelerini zikretmesiyle şans eseri haberdar oldum “Bizim Mekan” dan.
Kapısında, bacasında, ötesinde, berisinde hiçbir tanıtım tabelası olmayan, buna rağmen bölgedeki tüm esnafın tanıdığı, varlığını keşfetmenizle birlikte sizde ‘herkesten özellikle sakınılmış bir alan’ olduğu hissini uyandıran, bilmeyenler için sıradan bir 120 metrekare Bizim Mekân.
İşte asıl hikâye de burada başlıyor zaten…
Fazladan süslemeler, gıcır gıcır son moda sandalyeler, ileri teknoloji ürünü ses sistemleri olmadan sıradan bir alanı nasıl “biricik” kılabilirsiniz?
Gözlemleyebildiğim kadarıyla tarifini vereyim;
Maharetli eller…
Bir tatlı kaşığı ekip çalışması…
Bolca yaşanmışlık yanında bir avuç yaratıcılık…
Ve 200 gram kadar güzel yaşama sanatına yürekten inanç…
Bizim Mekan’ın yaratıcısı Argun ÖZGENÇ, işte bu yukarıda saydığım formülle, Üsküdar Fıstıkağacı’nın sıradan bir apartman katını çok özel bir ruhla donatarak geçtiğimiz yıl hizmete açmış.
***
Bağlarbaşı’nı Üsküdar’a bağlayan Cumhuriyet caddesi üzerindeki bir apartmanın 1.katına çıkıyor, kapı açılır açılmaz solda bir mutfakla karşı karşıya geliyoruz. Amerikan mutfak şeklinde olan bu alandaki masanın çevresinde, ziyaretçiler bir yandan oturup sohbet ederken, bir yandan da usta ile çırakları iş üstünde izleyebiliyorlar…
Argun beyin çok genç yaşta turizm otelcilik öğrenimiyle başlayan özgeçmiş hikâyesi, İstanbul’da ismini sık sık duyduğumuz pek çok ünlü otelin mutfak yönetiminin mihenk taşı olan bulaşıkhane bölümlerinden, Fransa-Almanya sınırında restoran yönetimi eğitimi aldığı bir şatoya oradan da Amerika’ya dek pek çok sıra dışı mekâna uzanıyor…
Ta ki Bizim Mekan’a gelene dek….
Hafta içi tüm bölge esnafını sağlıklı ve ekonomik bir şekilde doyuran “Bizim Mekan”, akşamları ve hafta sonları özel rezervasyonlar için daha sıra dışı menüler hazırlıyor.
20-25 kişilik grupları rahatlıkla ağırlayan mekanın salon bölümüne 15 Sonradan Gurme olarak yerleşiyoruz… Dışarıda çisil çisil bir yağmur… Ama ortam sıcacık. Sanki yakın bir dostun evindeymişiz gibi…
Argun bey ve ders verdiği Okan Üniversitesi’nden maharetli öğrencileri hepimizi şişirmeden doyurabilen ve damak zevkimize hitap eden şu menüyü hazırlamışlar;
Karides mantarlı krep,
Karnıbahar Greten,
Özel soslu yeşil salata,
Patlıcan, peynire sarılı tavuk rulo (acı soslu),
Sebzeli makarna (ıspanaklı),
Armutlu Cheesecake,
Ve Çikolata ve Kakaolu cezerye topları …
Sırayla entrée ve ana yemeklerin servisi yapılırken, birçoğumuz ara ara masamızdan kalkarak, meraklı bakışlarla mutfak bölümüne gidip ekibe bakıyoruz…
Keyifler yerinde… Gülerek yemek yapan insanlar var. Güvenç bey mahcup gülüşü ve candan esprileriyle şimdiden Argun beyin yoldaşı olmuş gibi… Sonradan Gurmeler’le fotoğraf çektirmeye zor ikna ediyoruz, o kadar çekingen bir duruşu var.
İnci, Yeşim, İlhan ve Leyla hem genç hem de okudukları bölüme bağlı idealist öğrenciler. Hocalarının özel organizasyonlarında işi “mutfağında” öğrenmeye geliyorlar.
Yemek sırasında kulağımızın pasını paha biçilmez antika piyanoda çaldığı eserlerle atan Argun beyin yetenekli oğlu Furkan, chillout&lounge tarzı süregelen müziğimizin dümenini bir anda keyifli klasiklere çeviriyor. Ne güzel bir canlı performans ama! Bizden söylemesi… Furkan bu işe devam etmeli… 
Çoğumuzun beğenisini kazanarak dikkatleri üzerine çeken karidesli krep entrée ve tavuklu ana yemeğin ardından, bir alkış da armutlu cheesecake’e… Özel tarif sayesinde bir cheesecake düşmanı olan ben bile zevkle sıyırıyorum tatlı tabağımı… Çok hafif ve ağzınızda o garip tadı bırakmayan bir cheesecake’ten bahsediyorum. Mutlaka denenmeli…
Hafta içi aç olduğunuzda gözü kapalı ziyaret edebileceğiniz, özel toplantılarınız içinse gönül rahatlığıyla seçip dostlarınızı toplayabileceğiniz sıra dışı bir yer “Bizim Mekan”.
Hatta biraz düşününce İtalya, İspanya ve Fransa’nın güneyindeki küçük aile işletmelerine göz kırpan bir tarzı olduğunu da söylemek mümkün. Açık mutfağı, sıra dışı şefin zengin muhabbeti ve isteğinize özel hazırlanabilen menüleri sayesinde kendi eviniz gibi sahiplenebileceğiniz bir alternatif.
Mekandan ayrılırken, Furkan’ın piyano resitali öncesi Argun Bey’in bizlere söylediği cümleler hala aklımda…
“Amaç bir yemeği yaparken veya bir eseri çalarken notaları veya yemek tarifini yüzde yüz ezbere bilmek veya teorik açıdan aynen tekrarlayabilmekten ibaret değildir… Kendinden bir şeyler katmıyorsan, onu bir nebze de olsa kendine has kılmıyorsan bu sadece bir eskiz olur eser değil.”
“Bizim Mekân” işte bu yüzden “Biricik”!
Keşfe devam!
Göknur GÜNDOĞAN

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder